Abdullah Çalışkan " Hasta Adam Avrupa"
Son
10 yıldaki siyasi istikrar ve ekonominin güçlenmesi, bir zamanların hasta adamı
Türkiye’yi bölgesinin en iyi devleti haline getirdi. Yakalandıkları küresel
krizin pençesinde kıvranan Avrupa ülkeleri ise Osmanlı’ya biçtikleri hasta adam
rolünü oynuyor. 1960’larda ekmek parası için Avrupa yollarına dökülen
gurbetçiler ise dünyanın yükselen değeri Türkiye’ye dönmenin yollarını arıyor.
GURBETÇİLER
DÖNMEK İSTİYOR
Yeni
Akit’e açıklamalarda bulunan AK Parti Kırşehir Milletvekili ve
TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi Abdullah Çalışkan, Avrupa ülkelerinde
çalışan Türklerin yurda dönmenin hesaplarını yaptığını söyledi. Avrupa
Birliği’nin hala Türkiye’yi 1960’lardaki gibi gördüğünü ifade eden Çalışkan,
“AB kapıları açarsam Türkiye buraya doluşacak zannediyor. Hala 1960’lardaki
gibi tahta bavullarla Türklerin geleceğini düşünüyorlar. Böyle bir şey
olmayacak. Çünkü oradaki gurbetçiler Türkiye’ye gelmenin yollarını arıyor.
Bizden Türkiye’de iş bulmamızı isteyen çok sayıda vatandaşımız var.” diye
konuştu. Yakında tersine göçün başlayacağını söyleyen Çalışkan, “Eskiden
Avrupa’ya gidince herkesin ağzı açık kalıyordu. Çünkü çok gelişmiş farklı bir
yerle karşılaşıyorlardı. Şimdi Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasında hiçbir fark
yok. Hatta bazı konularda Türkiye Avrupa ülkelerinden daha da iyi konumda.”
dedi.
GURBETÇİLER
ARTIK BAŞLARI DİK GEZİYOR
AB
tarafından Türkiye’ye verilen sözlerin hiç tutulmadığını ifade eden Çalışkan,
Türkiye’nin hep ‘canınsın cicimsin’ denilerek oyalandığını, hiç kapının
içerisine alınmadığını dile getirdi. Türkiye’den vazgeçemediklerini ancak
kendilerinden olmadığı için de hep dışladıklarını söyleyen Çalışkan, Türkiye’ye
gösterilen bu ikiyüzlü anlayışın Avrupa’daki soydaşlara da uygulandığını
bildirdi. Türkiye’nin her alanda güçlü konuma gelmesiyle yurtdışındaki
vatandaşlarına sahip çıkmaya başladığını belirten Çalışkan, Türkiye’nin son
yıllardaki güçlenen durumu sonrasında gurbetçilerin artık başları dik bir
şekilde gezdiklerini kaydetti. Gurbetçilerin sıkıntılarının çözümü konusunda
Türkiye’nin daha aktif rol aldığını aktaran Çalışkan, “Bu anavatanın güçlü
olmasıyla ilgili. Bir zamanlar Avrupa ülkeleri ve ABD’ye herhangi bir yerdeki
vatandaşına sahip çıktığı için gıptayla bakardık. Türkiye artık bu konuma
geldi. Bunu Arap baharında Libya ve diğer ülkelerdeki vatandaşlarımızın
tahliyesinde yaşadık. Ayrıca Avrupa ülkelerinde mağdur olan vatandaşlarımızın
haklarını artık devletimiz savunuyor.” dedi.
TÜRKİYE’YE
ÜYE OLMASI İÇİN YALVARACAKLAR
AB’ye
üyelik için çalışmalara Türkiye’nin Hırvatistan’la aynı zamanda başlamasına
rağmen Hırvatistan’ın yakında üyeliğe kabul edileceğini aktaran Çalışkan,
Türkiye’nin üyeliği için ise basit bahaneler öne sürüldüğünü dile getirdi. AB
ülkesi olan Güney Kıbrıs, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya’nın Türkiye ile
kıyas bile edilemeyeceğine dikkat çeken Çalışkan, Türkiye’nin bu ülkelerden kat
be kat daha gelişmiş olduğuna vurgu yaptı. AB’nin Türkiye’ye karşı adil olmayan
bir tutumu olduğunu belirten Çalışkan, Türkiye’nin de geçmişte olduğu gibi
kapının önünde bekleyerek “ne olur, beni alın” gibi bir pozisyonda olmadığını
kaydetti. “Bizim onlardan çok onların bize ihtiyacı var, ama bunu
içselleştiremediler” diyen Çalışkan, bir gün onların Türkiye’ye birliğe üye
olması için yalvaracaklarını kaydetti. Çalışkan, o zaman belki Türkiye’nin
AB’yi istemeyeceğine dikkat çekti.
Hedeflerinin
Türkiye’yi AB standartlarına taşımak olduğunu ifade eden Çalışkan, Türkiye’nin
daha da iyi noktalara gelmesi için herkesin elbirliği ile üzerine düşen görevi
yapması gerektiğini kaydetti.
0 yorum:
Yorum Gönder